Yedisu Fayı Alarm Veriyor: Prof. Dr. Naci Görür'den Bingöl ve Çevresi İçin Kritik Deprem Uyarısı
Türkiye, jeolojik yapısı gereği aktif fay hatlarıyla çevrili bir ülke olma özelliğini sürdürürken, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün Bingöl’de yaptığı son açıklamalar, kamuoyunun dikkatini bir kez daha Yedisu Fayı üzerine çekti. Bingöl Belediyesi Konferans Salonu’nda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından düzenlenen “Bingöl’ün Depremselliği ve Deprem Dirençli Bingöl” programında konuşan Görür, bu hattın her an büyük bir deprem üretebileceği uyarısında bulundu.
241 Yıldır Biriken Enerji
Kuzey Anadolu Fayı’nın (KAF) doğu ucunda yer alan Yedisu Fayı, 1939 Erzincan Depremi'nde bile kırılmamış ve en son 1784 yılında ciddi bir hareketlilik göstermiştir. Bu da yaklaşık 241 yıldır enerji birikimi anlamına geliyor. Prof. Dr. Görür, "Fay hattı her yıl 1-2 cm hareket ediyor. Bu da stresin kumbarada birikir gibi biriktiğini gösteriyor," diyerek riskin altını çizdi.
Yedisu Fayı Nereden Geçiyor?
Yedisu Fayı, Erzincan’ın Üzümlü ilçesi güneyinden başlayarak, Bingöl’ün Yedisu ilçesine kadar uzanan yaklaşık 75 kilometrelik bir hat üzerinde yer alıyor. Bu fay, KAF’ın doğu ucunda ve “sismik boşluk” (K70B) olarak bilinen bölgede konumlanıyor. Yüzeyde gözlemlenebilen morfolojik izler – çizgisel şevler ve ötelenmiş dereler – bu fay hattının geçmişte ne kadar aktif olduğunu gözler önüne seriyor.
Yedisu Fayı Hangi İlleri Etkileyebilir?
Fayın kendisi Erzincan ve Bingöl arasında uzansa da olası bir kırılma; Tunceli, Elazığ, Muş, Erzurum ve Diyarbakır gibi çevre illeri de doğrudan etkileyebilir. Bu bölgeler, fay hattına yakınlıkları nedeniyle yüksek risk taşıyor. Görür, “Yedisu Fayı kırıldı kırılacak” ifadelerini kullanarak özellikle bu illerdeki yerel yönetimlere ve vatandaşlara hazırlıklı olunması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Deprem Dirençli Kentler Şart
Naci Görür, konuşmasında sadece uyarılarda bulunmakla kalmadı; aynı zamanda çözüm önerilerini de sundu. “Deprem dirençli kentler” inşa etmenin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu vurgulayan Görür, kentsel dönüşüm projelerinin ranttan uzak, bilimsel temelli ve toplumun ihtiyaçlarına uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi.
6 Şubat Depremleri ile Benzerlik Gösteriyor mu?
Uzmanlara göre, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında stres transferi teorisi kapsamında Yedisu Fayı’nın hareketlenme riski artmış olabilir. Çünkü çevredeki fay hatlarının kırılması, diğer segmentlerdeki baskıyı artırabiliyor. Bu da özellikle Yedisu segmenti gibi uzun süredir sessiz kalan bölgeler için alarm zilleri anlamına geliyor.
Bilim İnsanları ve Yerel Yönetimler Aynı Noktada: Önlem Şart
TMMOB ve Bingöl Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği bu etkinlikte dikkat çeken bir diğer konu da yerel yönetimlerin iş birliğine açık olması oldu. Bingöl Belediye Başkanı ve yerel yetkililer, şehirde yapılacak kentsel dönüşüm çalışmaları ve afet farkındalığı eğitimleri için üniversitelerle ve bilim insanlarıyla koordineli bir çalışmanın başlatıldığını duyurdu.
Afet Bilinci ve Hazırlık Önemli
Prof. Dr. Görür’ün açıklamaları, afet öncesi alınacak önlemlerin ve halkın bilinçlendirilmesinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yedisu Fayı özelinde yapılan uyarılar, yalnızca bilim dünyasının değil, tüm kamuoyunun ve yetkili kurumların dikkate alması gereken hayati bir konu olarak öne çıkıyor.
Erzincan ve Bingöl Başta Olmak Üzere, Bölgeye Dikkat
Tarihi ve bilimsel veriler, Yedisu Fayının her geçen gün daha fazla risk oluşturduğunu gösteriyor. Erzincan, Bingöl, Elazığ, Tunceli, Muş, Diyarbakır ve Erzurum gibi illerde yerel yönetimlerin yapı stokunu gözden geçirmesi, vatandaşların ise afet bilinçlendirme programlarına katılması hayati önem taşıyor.
Yer Bilimci Naci Görür'den Son Uyarı
Görür, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bizi depremler öldürmüyor, binalar öldürüyor. Eğer bir şehirde fay hattı varsa, o şehirde sağlam bina yapmak zorundasınız. Yapmazsanız bunun vebali büyüktür. Bu bölgede tehlike büyüktür, ama bu tehlike önlenebilir.”
Yedisu Fayı ile ilgili gelişmeleri ve uzmanların açıklamalarını takip etmek, yaşadığınız bölgedeki deprem risklerini öğrenmek ve hazırlıklı olmak, sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur.